ABD Başkanı Joe Biden, resmi ziyarette bulunduğu başkent Ottowa’daki Kanada Federal Parlamentosunda kendisini uzun süre alkışlarla karşılayan milletvekillerine hitap etti.

ABD ve Kanada’nın “aynı kalbi paylaşan iki ülke” olduğunu söyleyen Biden, iki ülke arasındaki ortak tarih ve değerlere vurgu yaptı.

Kanada’nın çok önemli bir ortak olduğunu belirten Biden, Kanada halkının her zaman ABD’ye güvenebileceğini kaydetti.

Biden, iki ülkenin küresel zorluklar karşısında da beraber hareket ettiğini, geleceklerini de beraber inşa edeceklerini söyledi.

Ukrayna’ya destek olma çağrısı

ABD’de Enflasyonu Düşürme Yasası başta olmak üzere ekonomi alanında hayata geçirdiği politikalardan bahseden Biden, temiz enerji, elektrikli araçlar gibi bir dizi ekonomik alanda Kanada ile yaptıkları anlaşmalara işaret etti. Biden, “Kanada, dünyanın temiz enerji geleceği için gerekli olan büyük miktarlarda kritik minerallere sahip.” dedi.

ABD Başkanı, Rusya-Ukrayna savaşına da değinerek, Ukraynalıların verdiği mücadeleyi övdü. Rusya’nın Ukrayna’da insanlık suçu işlediğini vurgulayan Biden, Ukrayna’ya destek olmaya devam etme çağrısında bulundu.

Biden, ABD ve Kanada’nın NATO’ya yaptıkları katkının da öneminin altını çizerek, diğer yandan iki ülkenin Asya-Pasifik’te de etkin olduğunu ve açık, özgür, müreffeh bir Asya-Pasifik’i teşvik ettiklerini savundu.

Kanada ile Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığının (NORAD) modernizasyonunu da sağlayacaklarını kaydeden Biden, Haiti’deki istikrar için de birlikte çalışacaklarını aktardı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu

Biden, yasa dışı göçün önlenmesi için de Kanada ile ortak adımlar attıklarını belirterek, iki ülkenin ayrıca uyuşturucu ile mücadelede küresel bir koalisyona liderlik edeceğini söyledi.

Bunların yanı sıra Biden, ABD ile Kanada’nın “Ay’a birlikte döneceklerini” kaydederek, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) yakında, Artemis II programı çerçevesinde üç Amerikalı ve bir Kanadalıdan oluşan mürettebattaki astronotların isimlerini açıklayacağını duyurdu.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau da küresel olarak zorlu dönemden geçilen bu dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yaptı.

Ukrayna’ya verilen destek, ekonomi ve savunma ilişkileri, iklim krizi gibi konularda ABD-Kanada işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Trudeau, demokrasi gibi iki ülkenin paylaştığı ortak değerlere işaret etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu’ndan (UNICEF) yapılan yazılı açıklamada, “Yemen’de çatışmalarla geçen 8 zorlu yıl, milyonlarca çocuğun hayatını mahfetti. Ülkede 11 milyon çocuk insani yardıma muhtaç durumda. Acil önlemler alınmadığı takdirde milyonlar, yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya.” denildi.

Sığınmacı çocukların durumu son derece endişe vericiyken, sığınmacı kampları, temel ihtiyaçları karşılanamayan 2 milyon 300 bini aşkın çocukla dolu.

UNICEF’in, çocukların hayatını kurtaran insani yardımların sürdürülebilmesi için acilen 484 milyon dolara ihtiyaç duyduğu belirtilen açıklamada, gerekli finansman sağlanılmadığı taktirde çocuklara sunulan hayati yardımlarda kısıtlamaya gidilmek zorunda kalınacağı ifade edildi.

Yemen’deki kriz

Yemen’de İran destekli Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, 2 Nisan 2022’de Yemen hükümeti ve Husilerin hava, kara ve deniz operasyonlarını 2 ay boyunca durdurmayı kabul ettiğini duyurmuş, ateşkes daha sonra iki defa uzatılmıştı. Taraflar arasında 6 ay süren ateşkes 2 Ekim 2022’de sona ermişti.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği raporlarına göre, iç savaş nedeniyle Yemen halkının yüzde 73’ü insani yardıma muhtaç hale geldi, yaklaşık 23,4 milyon nüfuslu ülkede 4,3 milyon kişi de yerinden edildi.

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketinden (SOCAR) yapılan açıklamaya göre, Kazakistan’ın Tengiz yatağından çıkartılan petrol ilk partisinin 23 Mart’ta tankerle Aktau Limanı’ndan Sangaçal terminaline ulaştırıldı.

Açıklamada, sevkiyatın SOCAR ile Kazakistan’ın KazMunayGaz şirketi arasında imzalanan ve yılda 1,5 milyon ton petrolün geçişini öngören anlaşma çerçevesinde gerçekleştirildiği kaydedildi.

Aylık 12-14 tanker seferinin yapılması planlanıyor

2023 sonuna kadar Hazar Denizi üzerinden aylık 12-14 tanker seferinin yapılmasının planlandığı belirtildi.

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle petrol ihracatı için yeni güzergahlara yönelen Kazakistan hükümeti, 2023 itibarıyla Hazar Denizi’nden BTC üzerinden sevkiyata başlayacaklarını ve Bakü-Supsa ile Bakü-Batum boru hatlarından da sevkiyat için çalışmalar yürüttüklerini duyurmuştu.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de BTC hattının yer aldığı Trans Hazar Uluslararası Ulaşım Güzergahı’nda (Orta Koridor) petrol taşıma hacmini yılda 20 milyon tona çıkarmayı planladıklarını açıklamıştı.

ABD Dışişlerinden yapılan açıklamada, “23 ve 24 Mart 2023 tarihlerinde, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, 2 Aralık 2022’deki AB-ABD Üst Düzey İstişare toplantısında kararlaştırıldığı gibi ortak bir deniz tatbikatı düzenledi” ifadesi kullanıldı.

Tatbikata, Amerikan savaş gemisi USS Paul Hamilton, AB Deniz Kuvvetleri Atalanta Operasyonu’na bağlı İspanyol gemisi Reina Sofia ve İtalyan gemisi Carlo Bergamini’nin katıldığı bilgisi verilen açıklamada, tatbikatta gemiye çıkış prosedürleri, gemi navigasyonu ve entegrasyonu geliştirmeyi amaçlayan eğitimler yapıldığı belirtildi.

Tatbikatın nerede yapıldığına yer verilmeyen açıklamada şunlar ifade edildi:​​​​​​​

“Tatbikat, AB Stratejik Pusulası, AB Hint-Pasifik İşbirliği Stratejisi ve ABD Hint-Pasifik Stratejisi gibi belgelerle uyumlu olarak, serbest ve açık bir Hint-Pasifik’i desteklemeyi amaçlayan AB ve ABD’nin uygulamalı deniz işbirliği konusundaki ortak taahhütlerinin bir parçasıdır. ABD ve AB, Hint-Pasifik’te deniz güvenliği için ortak çalışmaları ve koordinasyonu ileriye taşıyacaklarını ve denizlerin uluslararası hukuka uygun kullanımını desteklemek için çaba göstereceklerini teyit etmektedirler.”

Tatbikatın ana hedefinin Pasifik bölgesinde büyük güç rekabeti kapsamında Çin’e karşı koymak olduğu ifade ediliyor.

Deyrizor’da İran destekli yabancı terörist grupların varlık gösterdiği bölgelerden ABD güçlerinin konuşlandığı Ömer petrol ve Kuniko gaz sahalarına akşam saatlerinden itibaren 20 civarında roket saldırısı yapıldı.

Askeri muhaliflere ait uçak gözlem evi, “Söz konusu saldırıların ardından ABD’ya ait savaş uçakları, Deyrizor ve doğusundaki Elbukemal ve Meyadin ilçesinde İran destekli yabancı terörist gruplara ait askeri noktalara hava saldırısı gerçekleştirdi” açıklamasında bulundu.

Ömer petrol ve Kuniko gaz sahalarında konuşlu ABD güçleri de İran destekli grupların bulunduğu askeri noktalara karadan karaya atış yapılan silahlarla karşılık veriyor.

Sabah saatlerinden bu yana İran destekli terörist guruplar, ABD askerlerinin konuşlandığı Ömer petrol ve Kuniko gaz tesislerine İHA ve roketlerle saldırı düzenliyor.

Pentagon Sözcüsü Ryder, günlük basın toplantısında, yerel saatle dün 08.05 sularında Deyrizor’da ABD tarafından Yeşil Köy olarak adlandırılan üsse 10 roket saldırısı düzenlendiğini açıklamıştı.

ABD Savunma Bakanlığı da söz konusu saldırıda 1 sözleşmeli personelin öldüğünü, 1 sözleşmeli personel ile 5 ABD askerinin yaralandığını duyurmuştu.

Deyrizor’da İranlı ve İran destekli yabancı terörist gruplar yoğun varlık gösteriyor

Deyrizor’un doğusunda Elbukemal, Muhsan ve el-Meyadin ilçelerinde, İranlı ve İran destekli yabancı terörist grupların yoğun varlık gösterdiği biliniyor.

Deyrizor il merkezi ve batısı, İran destekli grupların ve Rusya’nın yardımıyla, Kasım 2017’de terör örgütü DEAŞ’ın çekilmesinin ardından Esed rejiminin eline geçti.

Rejimin kara gücü haline gelen İran destekli yabancı terörist gruplar, en yoğun şekilde Deyrizor’da varlık gösteriyor.

Sünni Arapların yaşadığı Deyrizor’da konuşlu İran, Irak, Lübnan, Afganistan ve Pakistan kökenli grupları, İran Devrim Muhafızları Ordusu mensupları komuta ediyor.