Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan meslektaşı 26 yaşındaki Kaan Erol’u defalarca bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık doktor Yavuz Sümter, savunma yaptı. Sümter, şahsın kendisine psikolojik şiddet uyguladığını ve ilk bıçak darbesinden sonrasını hatırlamadığını söyledi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Yavuz Sümter tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Müştekiler Nilay Erol ve Metin Erol ile Sağlık Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu. İlk kez savunma yapan tutuklu sanık Yavuz Sümter, olay gününe kadar geçen süreçte hastanede korkunç şeyler yaşadığını ve kendisi için önemli olan doktorluk mesleğinin Kaan Erol tarafından psikolojik şiddetle elinden alındığını savundu.
“Keşke bu olay hiç yaşanmasaydı.” diyen Sümter, göreve başladığının ikinci günü acilde nöbete yazıldığını, Kaan Erol’un da nöbetçi olduğunu, Erol’un “Ne yaparsan yap.” diyerek uyumaya gittiğini, sabaha kadar hastalar geldiğini, telefonunu açmayan Kaan Erol’u doktor odasına gidip uyandırdığını, Erol’un kendisine bağırıp küfür ederek odadan kovduğunu ve hastaları kıdemli asistan gelene kadar beklettiğini öne sürdü.
Kıdemli asistanın kendisine, “Bu kadar hasta neden bekliyor?” diye sorduğunu ve ona durumu anlattığını dile getiren Sümter, şöyle devam etti: “O da bana, ‘Bu adam daha iki günlük, biz siz ilk geldiğinizde böyle mi davrandık?’ dedi ve tüm kıdemlilere kızdı. Bu olay nedeniyle Kaan iki saat geç çıkma cezası aldı. Bana, ‘bunu asla unutmayacağını ve Baltalimanı’nı bana cehennem edeceğini’ söyledi. Benim hastanedeki iki günkü olayda hiçbir kusurum yok ama Kaan o gece kasıtlı olarak uyumaya gitti. Kaan Erol ile aramızdaki husumet böyle başladı. Kaan, alkol ve uyuşturucu bağımlısıydı. Uyuşturucu içeren bir ilacı kendisine yazdırıyordu. Kullandığı maddeler tavırlarını belirliyordu. Bu olaydan sonra şahsıma yönelik hakaretleri, azarlamaları ve rencide etmeleri başladı ve artarak devam etti.”
Kaan Erol’un kendisine fiziksel şiddet uyguladığını ve attığı her tokatın ruhunda ayrı yaralar açtığını savunan Sümter, “O nöbetçi olmasın diye dua ederdim. Üç ay boyunca hasta görmemi engellediler. Devletin beni atadığı hastanede alçı personeli olarak çalışıyordum. Kaan’dan ve Kemal’den hiçbir şey öğrenmedim. Ben daha iki haftalık asistanken amelelik işlerini yaptım. Diğer aylar da böyle devam etti. Kaan ve Kemal beni tehdit etti. Kaan’ın tehditleri bununla da sınırlı kalmadı, beni ölümle tehdit etti.” diye konuştu.
Yavuz Sümter, 10 günlük rapor aldığını ancak Kaan Erol’un buna rağmen kendisini hastaneye çağırdığını, hastaneye gelip on gün boyunca işlerini yaptığını, Erol’un kendisini sürekli herkesin içinde azarladığını ve bütün bunları istifa etmesi için yaptığını öne sürerek, “Ben 22 senemi hastanenin orta yerinde cinayet işlemek için harcamadım. Bu cinayet olayında birçok kişi var ama ben hapisteyim. Beni hayallerimden eden herkes yargı karşısında hesap verecek.” dedi.
Kaan Erol’un 9 Ekim 2019’da hastanede kendisine herkesin içinde bağırıp aşağıladığını, bu olay nedeniyle defalarca intihar girişiminde bulunduğunu da aktaran Sümter, savunmasında şunları söyledi: “Cuma sabahı onu başhekimin karşısına dikecektim. Gecenin köründe, ‘Konuşman lazım.’ diye ses duydum, irkildim. Telaşla evin içinde dolaştım. Birden gözüme duvara astığım süs balta çarptı. Bununla Kaan’ı korkutmak istedim. Onu öldürmek niyetim yoktu. Olayda kullanılan bıçak ise güvenlik nedeniyle taşıdığım bıçaktır. Ben yanımda hep bıçak taşıdım”
Hastaneye gittiğini ve Kaan Erol’un doktor odasında savunmasız bir şekilde sırtı dönük yattığını kaydeden sanık Sümter, olay anına ilişkin şunları anlattı: “Onu uyandırdım. Ona her şeyi tek tek sormaya başladım. Kaan da bana, ‘Ben senden kıdemliyim, istediğim gibi seni rezil ederim.’ dedi. Ona, ‘çarşamba günü ettiği lafları’ sordum, o da bana, ‘Erkeklik taslamaya mı geldin?’ dedi. Bu noktadan sonra kontrol kalmadı bende. Odada birbirimize küfürleşmeye başladık. Üstüme saldırdı, beni boğmaya çalıştı. Kolunun arasından kurtuldum. Baltayla caydırma düşüncesi aklımdan gitti. Çantama koştum. Bıçak vardı. Kaan bana, ‘Sende onu kullanacak cesaret var mı?’ dedi. Tek elimle karşılık verdim, diğerinde bıçak vardı. Benim gözümden gözlük fırladı. Bir yandan Kaan’a saldırıyor etrafı da görmüyordum. Yere düştüm. Yerdeyken Kaan üzerime çullandı. Bıçak olan elimi kurtardığım gibi vurdum. İlk bıçak darbesinden sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kaan’ın başında şokta kilitlendim. Pişmanım.”
Sanık Sümter, 8 Temmuz’daki ilk duruşmada, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi gördüğü gerekçesiyle “Şu anda savunma verebilecek durumda değilim. Devam eden bir tedavi sürecim var.” diyerek savunma yapmamıştı. Sanık savunmasının ardından beyanı sorulan maktul Kaan Erol’un babası müşteki Metin Erol, “Sağlıkta şiddet, hastanede terör evladımızı bizden aldı. Görevi başında hunharca katledilerek şehit oldu. Acımız hala yüreğimizde. Bu canilerin en adil şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Şikayetçiyiz.” dedi.
Anne Nilay Erol da “Bu katliam aklımızda büyüyor. Kaan İstanbul’a büyük bir hevesle geldi. Katil, hem bizim hem onun hayallerini yok etti, mezara attı. Benim Türkiye Cumhuriyeti adaletine ve ilahi adalete inancım tam. Yaptığının bedelini misliyle ödeyecektir. Dilerim ömür boyunca sonsuz ızdırap çeksin.” ifadesini kullandı. Tanık beyanlarından sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumundan (ATK) sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair rapor alınmasına karar verdi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.